Hrant, sen hepimizin kardeşisin!

Türkiyeli Ermeni gazeteci Hrant Dink, öldürülüşünün dördüncü yılında çeşitli etkinliklerle anıldı. Katliamı, Şişli’de okuyan, hepsi de farklı etnik kökenlere mensup liseli öğrencilerle konuştuk.


Hrant Dink cinayetinin üzerinden dört yıl geçti. Bu dört yılda mahkeme olayı aydınlatmak yolunda bir arpa boyu yol alamadı. Cinayetin planlanması ve ortadaki ihmaller zincirinde eski dönemin olduğu kadar yeni dönemin derin devlet ağlarının payının bulunması davanın sınırlarını da ortaya koyarken cinayete olduğu kadar davanın sonlanmamasına yönelik tepki de her geçen yıl daha fazla artıyor. Cinayeti Şişli’de okuyan, hepsi de farklı etnik kökenlere mensup liseli öğrencilerle konuştuk. Görüşlerine başvurduğumuz, hepsi de 17 yaşında ve lise son sınıf öğrencisi olan isimlerden İlkay Aynaz Mardinli bir Süryani ve dört yıldır Hrant Dink anmalarına katılıyor. Burak Kuruoğlu Kastamonulu ve ilk kez bu sene anmaya gelmiş. Rizeli Tayfun Bodursa iki yıldır anmalara katılıyor.

Hrant Dink katliamıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
İlkay: Türkiye’de Ermeniler’in zamanında yaşadığı olaylar tartışılmaya başlamışken Ermeni aydınlarından olan Hrant’ın katliamı ortadaki yarayı iyice derinleştirdi. Aynı zamanda bu katliam ülkedeki faşizmin en büyük örneği olarak karşımızda yer edindi.
Burak: Hrant Dink’in öldürülmesi ülkedeki azınlıkların Türkler’e karşı tepki geliştirmelerine neden oldu.
Tayfun: Bu katliam ilk önce Türkiye’nin dünya basınındaki yerini ayaklar altına alan bir olay ve ülkedeki kardeşlik ortamını zedeleyen bir olay oldu. Bunun gibi katliamlara karşı eylemler düzenleniyor ve her yıl bu eylemlere katılım azalıyor.

Sizce katılımdaki azalmanın nedeni nedir?
İlkay: Bence insanlar giderek bu olaylara alışıyorlar, bundan dolayı artık eyleme gitmek onlar açısından sıradanlaşıyor.
Burak: Hem şehit haberleri hem de ülkedeki iç savaş Hrant’ın unutulmasına neden oldu.
Tayfun: Basında yapılan anmaların, eylemlerin yeterli olarak verilmemesi ve anmaların sadece 19 ocak’ta yapılıyor olması insanların unutmasındaki başlıca neden. Yani anmaları klasik bir 19 ocak eyleminden öteye taşıyıp bu katliamı her gün gündeme getirmek lazım.

Sizce bu katliamın yapılmasındaki amaç ne olabilir? 
İlkay: Tamamıyla Türkiye’deki azınlıkların sindirilmesi. Bunun için de Hrant Dink gibi bir kardeşlik savunucusunu seçtiler.
Burak: Ülkedeki belli bir gücün kardeşlik ortamını yıkmak amacıyla hazırladığı bir katliam.
Tayfun: Zaten ülkede bir etnik kin var, bu da bunu ortaya çıkarmak ve büyütmek amacıyla yapıldı.

Peki, sizce bu katliamı gerçekleştirenler amaçlarına ulaşabildiler mi? 
İlkay: Hayır. Ulaşamadılar çünkü bu katliam ülkede kardeşlik ortamını daha belirgin hale getirdi. Binlerce kişi tanımadığı ve etnik kökenleri farklı olan binlerle birlikte aynı sloganı attı.
Burak: Bence ulaştılar. Çünkü hem Türkler’i birbirine düşürdüler hem de azınlıkları kışkırttılar. Ancak bu kışkırtma katliam gibi değil kardeşlik gibi sonuç çıkarttı.
Tayfun: Bu konuda bilgisi olmayanları kendilerine taraf etmeyi başardılar. Bu da amaçlarına ulaştıklarının bir göstergesidir.

Peki, bu katliamlara karşı nasıl bir tavır sergilemek gerekir? 
İlkay: Bunlara karşı güçlü ve kalabalık bir şekilde tepki göstermek gerekiyor.
Burak: Bu tür olaylara karşı toplumsal bir şekilde mücadele edilmesi gerekiyor.
Tayfun: Bunların karşısında toplu bir tepki gerekiyor ancak bu yeterli değil. Öncelikle insanların baskı altına alınmasına, ölümlerine ve katledilmesine her ne sebepten olursa olsun tepki gösterilirse bu tür olaylar sıradan olma özelliğini kaybeder.

Murat
Copyright 2009 Simplex Celebs All rights reserved Designed by SimplexDesign